Yeni yıl diyeti tam gaz devam ediyor! Hey hey hey! Kafa şişimi indirmeye kesin niyetliyim bu kez ( ay inşallah kocamın diyete niyetlerine benzemez!). Evvelki gün İnstagramı telefondan sildim. Uygulamayı kaldırmadım, mesaj geldiğinde görüyorum – çünkü çoğu kez buradan haberleştiğim birkaç arkadaşım ve bir goygoy grubumuz var- ama onun dışında zırt pırt bakınma, aman da bu sayfa çok faydalı diye diye milyon tane bilgi okuma ve şişme derdinden kurtuldum. Bunu niye daha önce akıl edemedim bilmiyorum. Aslında biliyorum; zaten o peeek kıymetli “sağlıklı beslenme”, “olumlu düşünme”, “yavru psikolojisine eğilme” vs vs vs sayfalarına bakacağım diye silemiyordum! Ama bu ara hiç birini okumak istemiyorum. “Aaa bunu yapsam ne güzel olur” dediğim her şeyi kendime kural haline getiriyor, uygularsam da uygulamazsam da bunalıyorum. Uygulamaya kalkarsam kurallar, rutinler, işler yığınına bir tane daha eklemiş oluyor, uygulamazsam da aklım orada kalıyor, kendimi/hayatımı iyi bir fırsattan yoksun bırakmış gibi hissediyorum. İşte bunlar hep sosyal medya, işte bunlar hep günümüz ebeveynlik –ve hayat- tuzakları. BİRAZ RAHAT OLMAK İSTİYORUM.
Rahat deyince gözümde canlanan umursamazlık...
Çok şey mi istiyorum…
Beynime yeni bir bilgi girmeyiversin. Zaten uykular beni terk etti… Üstelik bu sefer yavrunun da suçu yok. Yatağa 22.30’da girip 01.30’a kadar dolap beygiri gibi dönüyorum. Sebep? Belli değil. Bu sefer bilinçaltımı ya da üstümü deşmeye niyetim yok. Sakince durup geçmesini bekleyeceği ( Buraya da o kasik "neyse içimdeki ses sustu" diyen garfield görselini koymak lazım ama telefondan yazıyorum, üşendim!)
Neyse işte, bu ara iyice bloglara dadandım, çok sevdiğim bloglarda yazı olursa gülen emojiye dönüşüyor, olmazsa iç çekip telefonu bırakıyorum. Kendi yazılarıma baktım, ooouuuvvv neredeyse ay başına 5 yazı düşecek kadar yazmışım 2017’de! Aman bir mutlu ol, bir mutlu ol. Şurda yazdıklarımı sürekli okuyan bir avuç insan var, belki yazıların çoğuna da “ay bunu niye yazdı ki” demişlerdir, ama yazmak bana iyi gelmiş! Zaten sırf bu umutla yazmaya başlamıştım. Devam etmeye karar verdim! Her gün yazayım gibi hedefler koyarak bunu bir “iş”e ya da “görev”e çevirmeye meyletmedim desem yalan olur –çünkü çabuk gaza gelen türden bir ineğim- fakat kendimi topladım. Belki haftalık derleme yazıları yazarım, o gün beni etkileyen her türlü olaydan bi’ kuple! Ne güzel olur, bu kadarcık şey için post açılmaz dediklerim bir araya gelir ve bana müthiş bir hatıra olabilir. Her zamanki gibi en önemlisi de rahatlarım.
Bir de akşam yavru yattıktan sonra bana kalan o mini minnacık zaman diliminde beni mutlu edecek bir şey bulsam daha da rahatlayacağım. Güzel dizi bulamıyorum, kitap desen hüzünlü bir roman dahi okumaya mecalim yok böyle hafif ve gülmeli bir şeyler lazım bana ama bulamadım, ev zaten kalk gidelim diyor fakat umurumda değil çünkü sabah yavru uyandıktan 30 dakika sonra aynı hale geliyor…
Şimdilik böyle…
Haftalık yazılar bence çok güzel olur, haftanın raporu gibi. :) Akşamları ben hobi işleri ile ilgileniyorum. Belki öyle bir şeyler olabilir. :)
YanıtlaSilHobi olayini fikren cok beğeniyorum:) fakat is icraate gelince sanki henüz benim yapacagim hobi icat edilememis gibi hahahhaha:) atki bile oremeyen bir insan evladi söylüyor bunu :) blogunda gezerken yaptigin hediyelikleri görüp imrendigimi hatirliyorum, ben de kendimi mutlu edecek bisey bulurum umarım.
SilAyrica haftalik yazi olayinin begenilmesine cok sevindim ;)
Sen yaz Mizmiz'im, hic oyle niye yazdin bunu denir mi?
YanıtlaSilHerkesin sayfasinda 2018 ile ilgili buyuk kucuk beklentiler/ hedefler oldugunu goruyorum ve bakiyorum; ilk kez bende yok. Sifir. Onu dusunecek firsatim olmamis resmen.
Haftalik yazi iyi olur ama olursa aralarda da serpistirme isteriz :)
Ay teşekkürler ben bu coskuyla kesin yazarim artik :) hem zaten derleme toplama beni kesmez kesin kafaya takacak bisey bulup uzun uzun yazarim arada.
SilBi de senin 2018 hedefin yavruyla birlikte "hayatta kalmak" :) gayet normal :)