25 Temmuz 2017 Salı

Şahsi kalkınma planım

Kafam yine pazar yeri... Kalabalık, gürültülü ve biraz da pis. Olsun, pazarları severim; biraz dikkatle gezersen sağlıklı, taze ve güzel kokulu şeyler bulman muhtemeldir o karmaşanın içinde. Ben de biraz gezdim dolaştım, önümüzdeki süreçte en çok istediğim şeyleri buldum kalkınma planımı oluşturdum.

Ay inşallah öyle olmaz ne diyim:s

1. Sağlıklı yiyeceklere yeniden dönüş, kilo almak ve (umarım) daha dinç bir vücut: Bu konu aslında içine girdin mi çıkılmayan cinsten! Biraz karıştırayım okuyayım dedim, yok, okudukça bambaşka yerlere sürükleniyor insan. Bir bakmışsın Karataycı olmak üzeresin, ya da vegan! O yüzden ben orta yoldan ağır ağır gitmeye karar verdim, beslenmemi gözden geçirmekle başladım. Aslında çok kötü şeyler tüketmiyorum, ama yetersiz beslendiğim ve hamilelik ve emzirme derken ultra titiz şekilde besin seçtiğim zamanların (1.5 yıl) aksine abur cubura dadanır olduğum bir gerçek... Bu çöp yiyecek düşkünü halimin nedeni de; akşama kadar koşturmaca içinde yuvarlanırken yavruyu besleyeyim de aman ben de bir ara yerim diye diye aç kalmak, sonra da niyeyse kötü geçirdiğim bir günün ardından teselliyi tatlı yiyeceklerde aramak.


Şimdi aklımda şu var; artık aklı iyice ermeye başlayan yavruya elma verip, yanında waffle yemek pek mümkün olmayacak. Tatlı şeyleri seven bir bebek değil, bu avantajı kullanıp ben (aslında kocam ve ben) de yeniden paketli-katkılı ürüne hayır ilkesine geri dönmeli ve birlikte temiz bir alışkanlık oturtmayı denemeliyi(z)m. Bir kaç haftaya işe başlayınca öğle yemeğimi atlamadan yemeyi başaracağım. Evden de ara öğünler hazırlayıp götüreceğim. Hemen olmayacak yine biliyorum ama sağlıklı bir kiloya ulaşacağım. Uykusuzluk forever(!) tabii ama yine de daha dinç hissedeceğime inanıyorum.

2. İşle ilgili ne kadar saçma şeyler olursa olsun daha olumlu cümleler kullanacağım ve kusura bakmasınlar iş ortamında artık yaptıklarımı/ürettiklerimi hafife almayacağım: Buradaki olumlu cümleler de kendim için haa, kimsenin modunu ayar etmeye uğraşacak değilim. Etrafımda olumlu şeyler bulmaya çalışınca onu çürütmek için işini gücünü bırakıp uğraşan tipler var çünkü... Olumlu cümleler kendi motivasyonuma katkıda bulunmak için. 8 senelik meslek hayatında artık anlamış olmam gerekir, şikayet ederek düzeltilen bir sistem yok... Ay bir de gereksiz bir mütevazı hallerim var ki düşman başına... Niye yaptığın işi övmüyorsun, hadi neyse övme de, niye övgü kabul etmiyorsun? Vaaay projeyi siz mi hazırladınız diyor adam, yaa işte istediğim gibi olmadı da falan da filan da... Bıraksana Mızmız, evet ben yaptım de geç en azından! Yaptığın her işin pazarlamacısı sensin iş ortamında, ben düzgünce yaparım o iş zaten kendini belli eder şeklindeki düşüncelerin tatlı bir teselli sadece... En iyi ihtimalle iş kendini belli ediyor ama bu sefer de başka biri çöküyor kendi yapmış gibi!

3. Daha az alışveriş daha çok gezme tozma. Evdeki her şeyi atarak ferahlama hareketinden sonra sayılı ve içime sinen kıyafetler alma (Bu alışverişleri de kilo aldıktan sonra yapacağım ki hem üstüme yakıştırayım hem de maddi kaybım olmasın), eve ıvır zıvır doldurmama ve yavruya sadece ihtiyacı olan şeyleri "sayıyla" alma şeklinde yoluma devam edeceğim. Geçenki yazıma bıraktığı yorumdan sonra harcamalar ile ilgili yazısını okuduğum sevgili Merve'nin yöntemini kullanacağım. Bir excell dosyasına harcadığım her şeyi kaydedeceğim veee gelsin pasta grafikler! Ay belki sonra bir kaç aylık verileri toplar bi' de harcama eğilimi nasıl değişmiş bakarım, çok heyecanlı!
Gezme tozma konusunda hayalim kara kış gelmeden hafta sonları minik kaçamaklar yapmak. "Evden çıkma özürlü" kocamı ikna etmek belki biraz zor olacak ama annemlerin de artık Ankara'da olmalarından dolayı bizimle gezecekleri  ni söylediğimde hayır diyemeyeceğine güveniyorum. Hadi bakalım.

4. Daha az ebeveynlik kitabı daha çok roman: Aslında bunu yapmak için biraz daha motive etmem gerek kendimi. Çünkü aman da minik yavrumun narin psikolojisi için nasıl da cici şeyler yapmam gerekirmiiiiş modum beni baymış olmasına rağmen,  bilmediğim bir şey olursa tedirginliğimi tam olarak atamadım üstümden. Tabii biraz akıllandım herşeyi okumuyorum; Işığın Yolu, Bağırmayan Anne Baba Olmak ve Koşulsuz Ebeveynlik kitaplarını baş ucuma koydum, gerisini pek şey etmiiicem, yani umarım, yani inşallah... Fakat dünyadan koptum, ben kimi okuyacağım ne roman alacağım?

5. En zoru da her uykusuz gecenin sonunda gece emzirmesini kesmem gerek ama yapamıyorum kesmeyince de deliksiz uyuyamıyorum ama yavruya da kıyamıyorum şeklinde bir sarmala dönüşerek beni yutan hislerimden kurtulmak olacak. İşe bir başlayayım yavru ilk şoku atlatsın, ya harekete geçeceğim ya da çenemi kapatıp en azindan mutsuz olmamaya çalışacağım. Bence bu da bir çözüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Öcü!

İnsanların neden birbirine “öcü” gibi baktığını anlamakta zorlanıyorum. Ben de sıradan bir insan olarak bazı şeylere şaşırmaya, tanıma...