Yatay duruşumu bozduğum an foşur foşur akan burnumla birlikte beynimin sulanmış kısımlarını kaybetmeden bir kaç analiz yumurtlamaya geldim. Zira yemek misali beynimin de faydalı kısmının suyunda olmasından endişe ediyorum şu aralar...
Neyse gelelim analize: Bence yeni nesil ebeveynler olarak baya kafayı yemişiz (Analiz aşağı yukarı bundan ibaret). Üzgünüm, kendimle birlikte diğerlerine de saydıracağım biraz çünkü birbirimizden etkileniyoruz. Yani ben etkileniyorum; oooo falan kitabı okudun mu dedi, vaaayyy onlar filan yere sormuşlar çocuğun uykusunu/yemesini/davranışını, anaaaam çocuk şunu kullanmasa olmazmış... Bunlar geçiyor aklımdan yalan değil. Sonradan hepsini bir akıl mantık süzgecinden geçiriyor, imkanlarım ve aile yapımız açısından değerlendiriyorum, ve evet tamam boşver sen iyi gidiyorsun dediğim çok oluyor kendime, amaaaaa neden ben bu sorgulamaları yapmak zorunda kalıyorum ki? Yahu hepimiz aynı jenerasyonun üyeleri degil miyiz? Temel ihtiyaçları tam sağlamak, çocuğa göz kulak olmak ve ben burdayım diye destek vermek yeterli gelir diye düşünerek büyütmedi mi bizi anne babalarımız? Hepsi buydu yaa, başka bir araştırma başka bir tedirginlik söz konusu değildi... Evet kabul, kişisel defolarımız var çocukluktan kalma, ama kimde yok ki? Hem ben artık bazı noktalarda bunun önüne geçilemeyeceğini düşünmeye başladım. Niye mi? Çünkü ben kaş yapayım derken göz çıkarıyorum gibime geliyor... Mesela diyorum ki kendime, bak bu hareketine öyle tepki verme yavrunun, bir dahakine şöyle yap, kitap/ uzman ne diyordu hatırla... Hah, işte ne zaman kendime bunu yaptırmaya kalksam sanki daha çok yanlış yapıyorum. Bu durum acayip canımı sıkıyor.
Bir de, aslında çok gerekli görmediğim birşeyi yapmadığım zaman kendimi yine de eksik hissetme halim var. Oyun grubu meselesi mesela. Düpedüz saçma geliyordu bana. Ayına uygun nitelikte oyuncak, kitap vs. alıyorum yavruya sürekli, günde iki kez de dışarı çıkarıp parklarda, çimlerde ve nerede korkunç pis bir toprak birikintisi (!) ya da kum havuzu varsa orada oynamasını sağlıyorum. Deli gibi eğleniyor. Yaşıtı bebeği olan arkadaşlarla çok sık görüşemiyoruz diye endişeleniyorum bazen ama yavru da oyun kuracak yaşta değil zaten. Eeeee, o zaman niye oyun grubu araştırıyorken buluyorum kendimi?
Kendime yaptığım yalandan açıklama şu; kışın dışarı çıkılamaz kadar soğuk olduğunda annemleri bunaltmasın kendi de bunalmasın çocuk, haftada bir kaç gün bir kaç saat değişiklik olur ( Daha işe başlamama en az 3 ay kara kışa da 7 ay falan var bu arada çaktırmayım), herkes daha rahat eder. İyi de be kadın, insanlar sırf yavruya bakmak için düzenlerini bozup Ankara'ya yerleşiyorlar bir iki seneliğine, sen kendin de anneanne ve dedeye hala aşık bir insansın, biliyorsun ki onların sevgi ve ilgisinden daha iyi gelecek birşey yok, ne diye kasıyorsun? Üç tane oyuncak tepesinde zıplayıp boyama yapacak diye akıl almaz paralar isteyecekler, büyük ihtimalle de değmeyecek. Derdin ne? Ne olacak, geçen bir yerde okudum; oyun gruplarında yaşıtları ile bir arada olmak, bir öğretmenin yönlendirmesi ile tanışmak ve yarı bağımsız vakit geçirmek hem çocuğa sosyal anlamda faydalı oluyormuş hem de sınırları öğreterek kreşe başlama döneminde kolaylık sağlıyormuş. İşte bu açıklama kafamda susmayan araba radyosu gibi ötüp durunca kendi kendimden şüphe ediyorum. Gereksiz diyorsun ama hadi gerekliyse???
Halbuki zamanı gelsin bi' bakarız bile diyebilsem, bu rahatlığı bari kendime sağlasam, daha konforlu olacak çocuk büyütme işi.
Her halt için delirmenin lüzumu ne? Herşeyi didiklemenin, yapılacak ve yapılmayacak her hareket için hedefler belirlemenin? Sonra da hepsine kafa yormanın anlamı ne?
Ay yok bir anlamı falan.
Ay yok bir anlamı falan.
Mesela şu an bunları yazıp rahatladım diye memnunum ama babası yavruyu devralmışken kendime bir iyilik yapıp mışıl mışıl uyusam daha memnun olabilirdim.
Bi' dahakine inşallah...
Oğlumu 18 aylıkken haftada 1 gün/1,5 saat oyun grubuna başlattım. Nerdeyse 6 ay boyunca gittim. (Mekan çok güzeldi katılım ücreti de seans başına 3€ ydu ki bu 3€ ya kullanılan el işi malzemeleri ve atıştırmalık tereyağlı esmer ekmek&meyve dahil. Kısaca beleş gibi bişey diyebiliriz ehehhe)
YanıtlaSilDeneyimlerimi özetleyeyim:
1-çocuklarda o yaşlarda (1,5-2,5) birlikte oyun oynama diye bişey yok! Tesadüfi olarak birkaç dakika aynı oyuncakla aynı anda ilgileniyor olabilirler ama o sosyalleşme yetisi geliştirme değil ;)
2-el işi yapamıyorlar :) önündeki boyama-hamur-yapıştırma vs malzemesiyle 2dk dan fazla ilgilenebilen çocuk görmedim :)) ortaya gelen şeyi 1-2 mıncıklıyo atıyo bebe, gerisini analar tamamlıyo :))
3-kreşe ön hazırlık olarak düşünme, hiç bir artısı yok (bana da öyle gelmişti, oyun grubundan alışığız biz kreşe çok Kolay adapte oluruz sanmıştım. İkimiz için de kreşe başlangıç zordu :))
Programımız da şöyleydi:
-İlk 15 dk analar bebelerini kucaklarına alıp yere çömüyo şarkı türkü tekerleme söyleniyo. (Çocuklar bunda da über keyif almıyo :)) çoğu saf saf bakınıyo. Özellikle erkekler zaten şarkı türkü dans olayını pek sevmiyo, ilgilenmiyo biliyorsun ;)
-sonra yarım saat bebeleri ortaya salıyosun, onlar oyuncaklara saldırıyo. Analar kendi arasında muhabbet ediyo.
-sonra Bi 15 dk yemek faslı. Masaya bebeler oturuyo, bişeyler yiyo (analar başlarında yine Bi numarası yok. Her çocuk kendi yemeğini bızıklıyo :))
-15 dk elişi. Her hafta bi tema oluyodu. Örnek modeli oyun grubu hocası getirio, ondan yapıyosun. Dediğim gibi bebeler ya hiç masaya bile oturmuyo, ya da 2 dk da kalkıyo.
-temizlik, oyuncak toplama, vedalaşma şarkısı&dansı
Askdllflf bence aşırı boş beleş bişey. Oğlanı heveslisi gibi pek Bi götürdüm ama Kızı hiç götürmedim bile ;)
Şimdi anane onunla on numara sosyalleşir sen merak etme! Parkta falan başka Bi torun bakan anane ekürisi bulur kendine, birbirlerine gider gelirler, oh mis :)) ev yapımı anane yemeği de cabası :D hiç düşünme bile derim oyun grubunu! Öyle aman aman artıları olan matah bişey değil...
Oh be simdi rahatladim :) iyi ki detaylica anlatmissin, bak o programa biz gitsek ne yasanir sana ozetleyim ben de; kucakta sarki oyun fasli varya, 10 saniyeden fazla kollarimin arasinda durmaz, en iyi ihtimal basima kadar tirmanir benimki ve kendi sevdigi sarkimiz calmadikca ( calamazlar ayrica cunku hepsi uydurmasyon) tepinip bagirir. Ortaya salma kismi zaten Allah ne verdiyse girişecek oyuncaklara 3 saniyede bir sıkılıp beni cagiracak ya da milletin yavrusunun elinden oyuncagini asilip beni orda terletecek, yemek faslinda da onun sevdigi meyve yoksa sacina ve masaya sivayacak agzina bile goturmeyecek, oyuncak toplama diye bi kavram o zamana gelisir mi bilmem ama su an sadece sepete gorduklerini cilginca bosaltma hevesinde, o is de bize gelmez yani :)))) saka bi yana, aklimdaki sorular buyuk oranda yok oldu. Anneannesiyle dedesiyle kudursun aksama kadar o park benim o gezme senin, evde yesin yesin dombili olsun:) hepimizin kafa rahat
YanıtlaSil