3 Nisan 2018 Salı

Challenge geldiiii haaanııımmm - 13

13. soru kendimi tutmama, çekinmeme neden olan şeyleri soruyor.
Genelde düşüncelerini çok da içinde tutan bir insan değilim. Her şeyin lisan-ı münasiple söylenebileceğini düşünürüm. Yanlış bir şey söylemek ya da karşı çıkılmak konusu beni pek endişelendirmez. Fakat bazı durumlar oluyor ki, içimde çığlık koparken konuşmamak için kendimi tutuyorum. Mesela şu durumlar tam kendini tutmalık;
  • Karşında, ne olursa olsun kafasına laf gitmeyecek biri varsa,
  • İletişim olanaklarını kökünden yok edecek “biz bu işin piriyiz, biz şöyleyiz, biz böyleyiz….” cümlesiyle ağzını açmış, dünyanın geldiği noktanın kendisinin ulaştığı son nokta olduğunu zanneden biri varsa,
  • Adam katıksız cahilse,
  • Bilerek sinirlerimi germeye çalışan ve bundan çıkarı olan biri varsa,
  • Annem yine çok sinirliyse ve ver Allah babama söyleniyorsa,
  • Tamam, hepimiz çocuğumuzu dünyanın en harika şeyi olarak görüyoruz, ama karşımdaki bu teorisine yürekten inanan ve bunu herkese kabul ettirmeye niyetli olan bir anne kadınsa,
  • Karşımda gözümün içine baka baka yalan söyleyen bir emlakçı varsa (emlakçı demem boşsa değil, bu ara 100 tanesiyle falan tanıştım),
  • Konuşma, her 30 saniyelik karşılaşmamızda bir şekilde konuyu memleketin nasıl kötü yönetildiğine getirerek ve aynı zamanda apartmanla ilgili her şeye ama her şeye söylenerek rahatlayan apartman yöneticimizle geçiyorsa,
  • Dengesiz ilişkilerindeki dengesiz durumları anlatan ve bu dengesizliğin dile getirilmesinde asla memnun olmayacak, önerimi ciddiye almayacak ya da bana ağladıktan sonra kalkıp karşıdakiyle barışacak biri konuşuyorsa,
  • Yavru milisaniyeler içerisinde karar değiştirerek her şeye ağlamaya başladıysa….
Kendimi tutuyorum.

Çünkü kelimeler gereksiz, kelimeler boş.

Bu konuşmalar gerçekleşirken durumuna göre şu 3 şeyi yapıyorum;
  • Sakince dinleyip, o sırada içimden yardırıyorum: "heee gerizekalı, heee, en iyisi sensin tamam, bi harikasın, bulunmaz hint kumaşısın... Sana laf anlatarak 3 saniyemi bile harcayamam sus da gidelim işimize bakalım"
  • Suratımda nazik bir gülümseme ile başka şeyler düşünüyorum: "bugün mont giysem iyiydi yaa şimdi servis beklerken üşüyecem... Aaa şu arkadaki geçen gün kavga eden çift degil miii? Oğlan erken uyusa da yatmadan bir iki bölüm dizi izlesek... Ay! Ne sordu ki yaa! Cevap da bekliyoooo!"
  • Kilitlenmek: "saygılı ebeveynliğine de bağlanmasına da başlıycam şimdi aaaaaoooooağğğ!"

4 yorum:

  1. hahaha çok hoşuma gitti, aynen katılıyorum bir grup daha var benim delirdiğim: herşeyi negatif görenler.. Üzerimdeki enerjiyi söküp akıtmaya çalışanlar.. Lafı illa ki olumsuz bir noktaya getirenler.. "Bahar geldi" desen "üf evet çok yorgunum, alerjiler başladı, ne giysem bilemiyorum" diyebilenler mesela bu sıra... Ayh.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Acayip neseli, surekli cicek böcek bi ibsan sayilmam ama bahsettigin tiplere en az senin kadar uyuz oluyorum." E tamam hadi ölelim hep birlikte o zaman! " desen mutluolacaklar sanki di mi...

      Sil
  2. Mizmiz ahahaaahaa, yazinin gidisinden boyle sonlanabilecegini tahmin etmezdim. Cok guldum. "He gerizekali" falan.🤣

    Benim bu kelimeler bos durumu icin bir yuz ifadem var. Dudaklarim ince bir serit halinde agzimin icine gomuluyor boyle hafif gulumsermiscesine ama tam da degil. Ve gozlerim hafif buyuyup kaslarim havaya kalkiyor. Hafifce hmm diyorum. Ne zaman ki kendimi bu halde bulsam anliyorum ki ben leylayim. Fotograf gonderme sansim olsaydi da gosterebilseydim ya, deli eblek oluyorum. Beynim akmis gibi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O kadar güzel anlatmissin ki gözümde canlandi nerdeyse :))) hepimizin kendine özgü "salakla başa çıkma" taktikleri var iste ;)

      Sil

Öcü!

İnsanların neden birbirine “öcü” gibi baktığını anlamakta zorlanıyorum. Ben de sıradan bir insan olarak bazı şeylere şaşırmaya, tanıma...