Özel gün kutlaması deyince aklıma yalnızca doğum günü ve yıl dönümü gelir, sadece bu ikisi kutlanmaya değer gibi hissederim... Yine de söz konusu anneler günü olunca içim rahat etmez, annemi, anneannemi ve süt annemi ararım, seslerindeki sevinç hoşuma gider... Yavru doğduğundan beri 2 anneler günü geçirdim. İlkinde daha kırkı(mız) çıkmamıştı. Arayanlara sevinmiştim evet, çok arayan olmuştu ilk anneler günüm sebebiyle, ama henüz lohusanın dibiydim! Yerçekimsiz ortamda yürüyor gibiydim, yavru da ben de ağlamakla meşgul haldeydik üstelik. Kocamın yaptığı jeste de yarım bir teşekkür edip ağlamıştım, o kadar.
Bir ay sonra da babalar günü var ama ben hala aynı moddayım. İçimden bir yere kıvrılıp kıpırdamadan yatmak geliyor. Mümkünse yavru da yanımda yatsın hiç kıpırdamayalım... Neyse, hala anneliği anlayamamış halimle ben, kocamın babalar gününü kuru bir tebrikle geçiştirdim. Sonra akşama doğru üzgün yüzünü ve " Ben de baba oldum niye kimse ilgilenmiyor... Benim de çocuğum oldu sonuçta" şeklindeki sitemini duydum ama işin açığı bir anlam veremedim. İçimden bir insan çıkarmıştım ve darmadağın hissediyordum bu adam ne diyordu...
Aylar geçtikçe bu günü her düşündüğümde üzüldüm. Şimdi onu anlıyorum. Yavrusunu seven ve baba olmaktan gerçek bir heyecan duyan erkek de tebrik edilmek, " görülmek" istiyor. Neden istemesin ki? Hele ki sürecin başından sonuna "orada" olan bir babaysa...
Bu yüzden, "bizim için yaptığın herşeyin farkındayım" demek için yazıyorum. O düşüncesiz ilk babalar günü tebriğime inat, buradan yazıyorum ki sen de bilesin, kimseden çekinecek degilim, hatta aksine keşke daha çok kişi okusa senin için düşündüklerimi. Umarım okuyunca mutlu olursun...
Sevgilim... Sen harika bir babasın.
Daha oğlumuz karnımdayken bile bize çok iyi baktın. Hem en sağlıklı şeyleri yemem için bana yemekler pişirdin hem de dinlenmem için elinden geleni yaptın. Hamileyken bir kez bile banyo temizlememe izin vermedin mesela. Bizi tüm zararlı şeylerden korudun.
Oğlumuz karnımda çılgınca tekmeler savururken ve ben de koca göbeğimle kıpırdayamaz haldeyken en ufak seslenmemde hemen uyandın ve beni kontrol ettin. Terden pijamalarım bile ıslanırdı bazen, kaç kez üstümü değiştirdin gecenin bir yarısı bilmem. Ben uyuyamadıysam sen de uyumadın.
Hastanede daha ayağa kalkamadığım günlerde gelip oğlumuzun bezini değiştirdin... İyi görünüyorsun, iyi durumdasın diye bana hep moral verdin.
Eve geldiğimiz gün banyo yapacak halim bile yoktu, beni bir çocuk gibi yıkadın ve giydirdin.
Doğumdan sonra hala kocaman bir karnım olduğunu gördüğüm zaman şok olmuştum. Eve gelip de ilk misafirimizi ağırlarken giyecek birşey bulamamıştım. Ben "çok çirkinim" diye ağlarken bana sarılman ve çok güzelsin demen bana çok iyi gelmişti.
Gece emmek için uyandığı ilk zamanlar ben henüz yataktan kalkamazken hem beni kaldırdın hem de oğlumuzu kucağıma verdin. Evde kaldığımız ilk gece her emzirmede benimle birlikte uyumadan bekledin...
İçimde fırtınalar koptuğunu anladın ve beni hep anlayışla karşıladın o dönemlerde. Sadece ağlamak, bağırmak ya da bir yerlere saklanmak istiyordum. Uykularımdan çığlıklar atarak kalktığım oluyordu, sen o dönemde en büyük desteğimdin.
Anneliği beceremediğimi düşündüğüm her an bana tersini söyledin. Belki bazı şeyleri eksik ya da yanlış yaptım ama sen hep benim tarafımda oldun. Bu tavrın, kendime güvenmek ve inanmak için inanılmaz bir destek oldu.
Oğlumuzla her zaman çok güzel ilgilendin. Asla sorumluluktan kaçmadın. Oğlumuz senin gelmeni iple çeker oldu akşamları. Senin ilgin sayesinde yanında her zaman neşeli ve mutlu bir bebek haline dönüştü.
Benden ne yemek bekledin ne de evdeki eski düzeni. Hafta sonları bir kaç çeşit yemek pişirip hazır etmeye çalıştın hafta içi yememiz için. O hafta bir şey hazırlayamadıysan bile mutlaka köfte yapıp buzluğa attın, öğle yemeğinde yiyeyim de aç kalmayayım diye. Bunu kaç kişi düşünür ki...
Herşey üstüme geliyor gibi hissettiğim zamanlarda senin yanımda olduğunu düşünmek bana kendimi güçlü hissettirdi.
Şu son bir yıldır seninle eskisi gibi ilgilenemedim, bazen huysuzluk ettim, bazen de kendi içimde kayboldum, biliyorum... Ama seni çok seviyorum! Sana sevgim daha büyük, daha derin, daha başka bir şeye dönüştü. İyi ki varsın sevgilim. Sen gördüğüm en iyi babasın. Babalar günün kutlu olsun.
vay be. okuyunca ağlamak istedim. valla helal olsun. böyle insanlar bu zamanlarda bulunmuyor
YanıtlaSil:) hepimizin biricik olduğu taraflari var, tabii kendimize özgü arizalarimiz da... Esim de istisna degil bu anlamda onun da cekilmez huylari var ama bu konuda hakkını ödeyemem... Dilerim herkes aradığı kisiyle karsilassin! Sevgiler
YanıtlaSil