Hani rahatlamak için blog açmıştım ben? İç sesimi dinleyip dinleyip sonra da kendimle bol laf sokmalı tartışmalara girmemek için... Ama tabii bu "iç çekişmeler"i dışa aktarmak için yazmak gerek, yazmak için de zaman. Tüm gün evdeki minik insan evladıyla hoplayıp zıplarken yazamayacağıma göre akşamları yazmam gerek demek oluyor bu. Çünkü normal insan yavruları akşamları uyur. Bak ne güzel bir mantık silsilesi kurdum ama olay burada tıkanıyor: yavru yatalı bir buçuk saat oldu ve 3. kez uyandı. Yani uyumak desem onun yaptığı şey uyku değil, uyumuyor desem günahını almış olacağım sabinin! Mesela şu an babası uyutma çabasında, ne yapıyor bilmiyorum bilmek istemiyorum. Tek bildiğim sesini duyunca odaya gidip sırtını sıvazlayıp "buradayım, hadi uyu yavrum" diyen ben olursam, yeniden dalacağı varsa bile kalkıp "çabuk ver o memeyi banaaaaa" anlamına geldiğini tahmin ettiğim çığlıkları atmaya başlayacağı...
Biliyorum, hangi uykusuz anneye sorsan amannn en uyumayan minik onunki...
Hangi ek gıda denemesi elinde patlamış anneye sorsan en yemek beğenmez gurme bebek onunki...
Hangi yorgun anneye sorsan en atom karınca yavrucak onunki...
Ama valla sanki en beteri bizimki!
Yapma Mızmız, etme bunu kendine sakin ol, bak biliyorsun işte diyorum... Dinletemiyorum kendime. Akşama kadar koruduğum sevgi pıtırcığı modumu 1,5 saatte "vay ben nerelere gidem" havasına çevirdi yine yavru. Olan oldu yapacak bir şey yok.
Şimdi okudum da içimde dursa da olurmuş bunlar... Ama bi' dakka ben bu yüzden yazıyordum!
Bak görüyor musun hafiften rahatladım.
yazmak en iyi rahatlama yöntemidir zaten.en iyisini yapmışsın.sevgilerr
YanıtlaSilKesinlikle öyle.. Evirip çevirip bir türlü tamamlayamadığım yazıları da bir eklersem bir oh çekeceğim! Baksana ne kadar da geç gördüm yorumunu...
YanıtlaSilSevgiler.