13 Mayıs 2019 Pazartesi

Daha dün annemizin kollarında yaşarken...

Evdeki minik insan okullu oluyor. Bu durum bende ağlamakla gülmek arasında bir hali tetikliyor, var mıdır bilimsel açıklamasını bilen? “İnanamıyorum yaa, sen ne ara büyüdünnnn?!!” şeklindeki iç çığlıkları ve gözümün kenarında bekleyen yaşlar bir iki saniye içinde “yaaa bacak kadar yavrudan vesikalık fotoğraf istediler, aahahahah çok komik şunun tipe bak” goygoyuna dönüşüyor. 



Okulda ilk günü(müz) geçen cumaydı. Kayıttan önce okula götürmüş sınıfları gezdirmiş ve okulun kurucusu ile tanıştırmıştım. O gün kurucuyla epey sohbet etmiş, az sonra açılıp “ben şu oyun odasına gitsem iyi olmaz mı?” demeye başlamıştı. Cuma gün de önce oyun odasına girdi (benimle birlikte), öğretmeniyle tanıştı, bir oryantasyon öğrencisi daha vardı, onunla bakıştı… derken oyuna dalınca ben odadan çıktım ve hemen kapının önündeki bekleme alanına geçtim. 5 dakika sonra elinde koca bir araba ağlayarak geldi. Diğer arkadaşından korkmuş belli ki, hiç şaşırmadım. Sonra öğretmeni o arkadaşı sınıfa çıkarınca bizimki kurucu hanımla takılmaya başladı, tanıdığı için kendini güvende hissetti sanırım. Sonra depodan etkinlik malzemeleri alıp kayboldular. 45 dakika sonra neşeli neşeli geldi, tadı damağında kalsın(böylece heveslenerek gelsin) diye süreyi bitirdik ve yine geleceğini söyledi, ayrıldık.

Sonra evde bana ağlamasının nedenini anlattı, arkadaşı önüne geçmiş : ))) Buymuş meğer derdi.  

Hafta sonu boyunca arada bir okulu andık, eğlenceli olduğuna vurgu yaptık. Sorup konuşturmaya çalışmadık. Bu sabah yeniden gittik, daha rahattı ama bir tedirginliği vardı. Onu ağlatan arkadaşını sorup duruyor, gitmeyelim demek de istemediği için “T. hala orada mı acaba? Belki o gitmiştir”diye kıvranıyordu. Neyse ki, o bugün sınıfa çıkmış, rahatladı bizim yavruİçeri girdikten sonra beni bir iki kez oyun odasına çekiştirse de tanıdığı bir ablanın ayakkabılarını giydirmesine izin verdi, yine malzeme aldı, ablanın elinden tutup yukarı çıktı. Beni çağırmadı. Epey etkinlik yapmışlar baş başa, bir ara sınıfa 5-10 dakika girip çıkmışlar, diğer çocuklarla tekrar tanışmışlar, sonra kendi öğretmenlerinden biri (2 tane öğretmenleri var) gelmiş onunla vakit geçirmiş. Yaklaşık 75 dakika sonra geldi öğretmeniyle, yaptığı boyamayı bana hediye etti ve yarın görüşmek için öğretmeniyle sözleşti. Öğretmeni biz okuldan ayrılmadan önce “Burada yemek yemek ister misin? Çok lezzetli yemeklerimiz var.” diye sorunca  bizimki bombayı patlattı:  “Üzgünüm… Üzgünüm ama bugünkü sürem bitti, gitmeliyim”! Tabii hepimiz gülmekten kırıldık, yukarıda G. İsimli arkadaşıyla tanışınca gözünden kalpler çıktığını öğrenip bir de ona güldük ve ayrıldık. 

Şimdi işe geldim ve her bir detayı tekrar düşünüyorum. 3 yaşında bir bıdırığın okula başlıyor olması mı, annesinin hiç durmadan onu düşünmesi mi daha trajikomik karar veremiyorum. Tek bildiğim çocuklar aslında sandığımızdan çok daha bilge. Narinler ve evet muhtaçlar, ama bizden çok daha bilgeler. Adım gibi eminim ki sürecin her bir detayının, benim tüm hislerimin, her şeyin farkında. Kendisinin buraya alışmak zorunda olduğunun ve aslında ihtiyacı olduğunun da… Evden çıktığımız sırada, tam ayakkabısını giydirmeye eğilmişken bana “Evde de yapacak hiçbir şey yok anne, hiçbir şey.” dedi. Kendini ikna etmek için mi, cidden artık evdesıkıldığını bildiğinden mi, beni rahatlatmaya çalıştığından mı yoksa hepsinden mi bilmiyorum. Sadece bunu bilinçli söylediğine eminim.

Yine süreci yönetmeye çalıştığım ama aslında ne kadar da “eser miktarda etkili” olduğumu gördüğüm günler yaşıyorum. 

Allah işimizi kolaylaştırsın, umarım her şey su gibi akıp gider. Yavru okulu çok sever…

6 yorum:

  1. Ayyyy çok tatlı.. Çok sevindim, hayırlı uğurlu mutlu olsun!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoook teşekkür ederim ve kocaman aminnn :)

      Sil
  2. vay be. aynı garip şeyi ben de düşünmüştüm. kreşe ilk başladığında doğu'nun beni rahatlatmaya çalışmasından kıllanmıştım. beni mutlu etmeye çalışıyor gibiydi yavrum. ama kreşe bayıla bayıla giderken birdenbire soğuyup, gayet sıkı direnç gösterdiği bir süre de olunca ben bi rahatla.. bi rahatla. Olgun ve empati sahibi 3 yaş çocuğu yerine arıza çıkaran çocuğu daha mı sağlıklı buldum ne? 😆

    Mızmız, bence sizin macera çok güzel başladı. Şimdi yaz dönemine giriliyor, çok hareketli bir program yoktur okulda. Oyun ortamı ağırlıklıdır. Eylül itibariyle tam gaz etkinlikler artar, o zamana kadar yüzde yüz alışmış olur. Bir anne için, çocuğu okula bırakırken yaşayabildiği iç huzur o kadar önemli ki.. o güçle tüm günün hakkından gelir, toplu taşımaya razı gelir, iş yerinde mobbing'e ya da tembellere katlanır, regl vız gelir, akşam işten dönünce 3 çeşit yemek yapar, hatta finalde halay bile çeker.

    işte o kadar önemli. tatlış yavruya ilk günlerinde iyi eğlenceler dilerim 💙

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. tamamen katılıyorum, şimdi bile o gün okulda geçirdiği zamandaki mutluluğuna göre modum değişiyor. tam zamanlı alıştığı vakit içim rahat olursa daha ne isterim? (az hastalansın da isterim ahahaha ).
      bi de cidden öğretmenler de arıza yapan çocuğu sağlıklı buluyor, bizimki birebir harika ama ilk günden sonra sınıfa kafasını bile sokmayı başaramadılar :D bizi zorlayacak ama hayırlısı diyorlar. ben de öyle diyorum :) usul usul ama sağlam alışsın, çok mutlu olsun dileğim...
      Öpüyorum <3

      Sil
  3. Yolu açık olsun, biraz zahmetli bir süreç. Kolay gelsin, hayırlı olsun.

    YanıtlaSil

Öcü!

İnsanların neden birbirine “öcü” gibi baktığını anlamakta zorlanıyorum. Ben de sıradan bir insan olarak bazı şeylere şaşırmaya, tanıma...