29 Mart 2018 Perşembe

Kendine kıyak geç(eme)mek

Ne zaman sıkılıp bunalsam, kendime bir kıyak geçeceğim diyorum. “Bu hafta sonu…” diyor ve işte öyle kalıyorum. Ne yapayım bu hafta sonu? Ne yapayım, ne yapayım, ne yapayııııımmmmm diye bunalıma giriyorum.
Hafta sonumuz genelde sabah saat 6 da başlıyor. Çünkü uyku sevmez yavrunun “hafta sonu özel” saati bu! Neyse kahvaltı şu, bu derken, yapılacak bir alışveriş ya da iş varsa, öğleye kadar onu halletmek üzere kahvaltılıkları buzdolabına tıkıp, tabakları masanın üzerinde öylece bırakıp evden fırlıyoruz. Çünkü zıkkım Ankara’da markete bile arabayla gitmek gerekiyor! Gitmek ve eve dönmek için harcayacağımız zamanı düşünce kalan süreyi uzun tutmak için böyle acele ediyoruz. Öğle vakti eve geri gelip, artık mızıklanmaya başlamış olan yavruyu temizleyip öğlen uykusuna yatırıyoruz.
Artık o uyurken mutfak mı toplamak istersin, uyanınca yesin diye öğle yemeği mi pişirmek istersin, eve çeki düzen vermek mi, yoksa çamaşır dağları arasında kaybolmak mı bilmem. "Uff yaa yapmıycam" deyip içeri gidiyorum, kocayla açıp dizi izliyoruz. Yattıktan bir saat kadar sonra yavru kesin kalkmaya davranır, bilgisayarı onun yanına taşıyıp, uykusu hafifler gibi olunca pışpışlamak/hafifçe sallamak suretiyle uyku süresini uzatıyor ve şanslıysak toplamda 3 bölüm falan dizi izlemiş oluyoruz. Hafta sonu boyunca yaptığım tek keyifli yetişkin faaliyeti de bu oluyor zaten.
Yavru uyanıkken ne ev işi yapmak ne odaya geçip kendimle ilgilenmek istiyorum. Sanki ona ayırmam gereken zamanı çarçur ediyormuşum hissinden kurtulamıyorum. O sofra hazırlayıp toplamalar, çamaşırlar, ev düzenlemeler inanılmaz bir koşturma içinde, kocayla paslaşarak, aralarda derelerde hallediliyor. Halbuki başladığım işin bölünmesinde NEFRET ederim. Çamaşırı bir ara topluyorum, bir ara katlıyorum, bir ara yerleştiriyorum. O arada yemek pişiriyorum ya da yavruyla halay çekiyorum (şaka falan değil, çılgınca halay çekiyor terden atletimiz ıslanana kadar tepiniyoruz), ya da parça parça ev süpürüyorum. Sonra ne oluyor, kendimi ne dinlenmiş, ne iş yapmış ne de yavruyla doyasıya eğlenmiş hissediyorum.
Bilmem belki herkes biraz böyle hissediyordur ama sanki hafta sonu daha çok yoruluyorum.
Kendim için ne yapmalıyım sorusuna net bir cevap veremediğim gibi, bunun için zaman da ayıramazmışım hissine kapılıyorum…


Aslında içten içe biliyorum, bunun 2 temel sebebi; zamanı yönetemediğim için bocalamam (Ceren’in yazılarının yardımcı olacağından çok umutluyum) ve hafta sonumun her bir dakikasını yavruyla dip dibe geçirmek zorundaymışım gibi inanmam…
Hâlbuki yavru büyüdükçe şunu daha iyi idrak etmeye başladım; istediği şey temel ihtiyaçlarının karşılanması ve yanındayken tam anlamıyla onunla olunması. 5 saat yanında dalgın ya da huzursuz durmam değil de yarım saat neşeyle oynamam onun için daha önemli. Ben sadece kendi iç sesimi susturamıyorum “Bütün hafta boyu akşamları sadece 2.5 saat birlikte oluyoruz, hafta sonu her an yanında olmalıyım” diyen…
Neyse, iyi kötü teşhisler koyuyorum, tedaviyi de bulurum umarım.
Belki o zaman kendimi nasıl şımartacağımı da bulurum.

6 yorum:

  1. Merhabalar,

    seni cok iyi anliyorum. Benim kizim simdi 4 yasina geldi ve ilk baslarda - özellikle ilk 2 sene ben de ayni senin gibi hissettim ve dogrusunu istersen hala zaman zaman ayni düsünceler beni tirtikliyor: calisiyorum, cocugu yuvaya getirip götürüyorum, eve gelip temizlik yemek falan filan hazirlayana kadar hayat geciyor ve ben "hicbirseyi tam yapamadim; herseyim yarim: is, ev isi, cocukla gecirilen zaman" diye kendimi bazen yiyorum. Haftasonlari da ööööyle geciyor..
    Bunu hafifletmek icin esimle sunu uyguluyoruz: her hafta sonu olmasa da, haftasonunu bölüsüyoruz: yani cumartesi mesela esim 6 Saat cocukla ilgileniyor ben de geri kalan 6 Saat. Ya da bazen bir gün o, bir gün ben. Böylece ikimizin de yapamadigimiz islere, kafa dinlemeye, arkadaslarla bulusmaya, spora gitmeye vs. ayiracak vaktimiz oluyor. Dedigim gibi bunu her hafta sonu yapmiyoruz cünkü ailecek beraber gecirilen hafta sonlarimiz olsun istiyouz. yani amac aslinda bu.
    ama kafa tatili yapinca bu beraber gecirilen zamanlar daha kiymetli ve daha güzel geciyor.
    Bence bir deneyin!!

    Sevgiler
    Asli

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Asli, onerin kesinlikle denemeye deger. Su vakte kadar sadece 1 kez yaptim bunu, bir kac saatligine arkadaslarimla ciktim hafta sonu, giderken bi icim buruldu ama ne kadar cok ihtiyacim varmis anladim o gün. Eminim esimin de vardir, teşekkürler...

      Sil
  2. Son paragrafta sen çözmüşsün bu işi bence :) Bundan sonrası dediğin gibi sadece zaman planlama ve uygulama.. İlk adım olarak bir liste yapmanı öneririm, hayaller listesi, yani abuk subuk ne geliyorsa yaz, mesela kaş almak olsun ya da uzun bir duş olsun, o tip hayallerden başla, sonra zaten insana bir ilham geliyor :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hahahhhhah Ceren, kas almak lafini okuyunca bana bi gülme geldi :) çünkü yazacaktim kasimi bile cogu kez pazartesi sabahi ise gitmeden aceleyle aliyorum diye, o rezilligimi de yazmayim demistim:)))
      Yapicam listeyi, boyle böyle bir yere varicam insallah!

      Sil
  3. Ben de haftasonlari daha cok yorulanlardanim. Ve nasil geciyor anlamiyorum bile. Kendime vakit ayirmaktansa bu ara temel amacim beraber guzel vakit gecirelim. Cunku bahar geldi, cunku hava mis, cunku bu kiz az yesillik gorsun. Bunu yaptik mi benim icin o haftasonu tamam oluyor. Ama ise baslayinca neler olacak bilmiyorum. Icim buruluyor dusununce bile. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçin burulmaya devam edecek Pınar😂 aci ama tam bir analik gerçeği... O kendime zaman ayirmaktansa.... Kismi var ya. Onu kesip atmak mumkun degil de, biraz dengelsek harika olacak herşey...

      Sil

Öcü!

İnsanların neden birbirine “öcü” gibi baktığını anlamakta zorlanıyorum. Ben de sıradan bir insan olarak bazı şeylere şaşırmaya, tanıma...