25 Ocak 2017 Çarşamba

7) ve 8) Erkek kedi!

Sevgili çelıncın 7. sorusu hangi hayvan olurdun, 8. Sorusu da bir daha dünyaya gelsen kim olurdun diye soruyor.

İlk soruya cevabım net; kedi diyorum. Bu aralar beni canımdan bezdiren bel ve sırt ağrılarım yüzünden soluğu doktorda alıp "bir şeyin yok yorgunluktan" cevabını duyunca acaba tembel hayvan olmak nasıldır diye hayallere daldım ama yok yok cevabım kedi. Resmen hayran kalıyorum her hallerine. İsterse yanına sokulup kendini sevdirir, ve illaki seveceksin kaçış yok, istemezse döner totosunu gider hatta sen onun evinde kalıyormuşsun da o sana izin veriyormuş gibi havalara girer... Zaten estetik görünümleri benim favorim, cinsi ne olursa olsun. Biraz yüzsüz buluyorum kedileri, hem de zeki... İnsanlara çok mu benziyor ne!  Seviyorum işte elimde değil. Konforlarına düşkün olmaları da benim kendime benzettiğim bir özellik. Konfordan kastım büyük şeyler değil, yaşadığım yeri minik minik özelleştirmek. Tam sırtıma göre bir yastık, tam istediğim pofidikliğe sahip bir tv battaniyesi, tam kitabı koymak istediğim yerde bir sehpa... Alerjiydi, ev arkadaşlarıydı, bitmek bilmez seyahatlerdi derken hiç kedim olmadı ama olsa kesin iyi anlaşırdık. Bazen mesafeli bazen öpücük delisi bir ilişki. Benden de kesin iyi bir kedi olurdu yalnız; biraz miskin ve  sevdiklerine yılışan cinsten...

Yeniden hayata dönsem kim olurdum bilmem de erkek olmak vardı diye söylendiğim çok olmuştur. Bak mesela bi kaç cümle söylenmek istiyorum tam yazacaktım "anasını sattığımın memleketinde kadın olmanın hep kötü tarafını gördük" diye... Al işte! Niye anasını satıyoruz arkadaşım babası beş kuruş etmiyor diye mi... Ay neyse ne kadar söylensem hepimizin bildiği klişelere hapsolacağım. Yine de bir kaç şey yazayım: sadece kadın olduğum için hem okurken hem çalışırken ciddi fırsatları elimden aldılar. Kusura bakmasınlar fırsatları kaçırmadım tüm yeterliliklerim diğerlerinden iyiydi...  Kocamın yumuşak kalpli güzel bi insan olduğundan söz ettim herhalde daha önce. Her şeyi ortak yaparız evde, insanlar da bana bunun için sürekli şükretmemi söyler ondan şikayet edersem de beni kınarlar. Niye? Bir erkek evde yemek pişiriyor, çocukla ilgileniyor ya da temizlik yapıyor diye mi? İnsan olmak ve aynı evde yaşamakla ilgili bu basit durum için beni ayıpladıklarını bile biliyorum. Niye? Ben kadınım... Yani her bir haltı benim yapmam lazım. Üzgünüm ama şu şartlar altında bile ben her zaman daha fazla şey yapıyor, daha fazla sorumluluk alıyor ve yoruluyorum. Yolda sokakta ve hatta profesyonel ortamlarda kadın olarak girdiğimiz sıkıntılara hiç değinmeyecegim yazı zaten kontrolden çıktı başka bir yere gidiyor. Sadece çok bunaldığım ve erkek olmayı dilediğim olmuştur evet, yine de bir erkek çocuğu büyütmeye çalışan kadın olarak şöyle bitireyim: yaşadığım haksızlıklardan bıkıp böyle desem de her zaman kadın olduğum için mutluyum.

Fevkaladenin fevkinde bir sapmayla bu soruyu da tamamladığıma göre ben kaçıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder