Oğlum, akıllı bıdıkım, ballı lokmam, hassas kalplim, yakışıklı tosbiğim,
Dün 4 yaşına girdin! İlk kez doğum gününü çekirdek ailemizle kutladık, neyse ki bu yalnızlık hali sadece bizi üzdü... Hazırladığım sürprize öyle sevindin ve 4 yaşına girmiş olmakla öyle gururlandın ki, aslında hala ne kadar minik olduğunu göstermiş oldun...
Halbuki tavırlarına bir baksan, bazen karşımda bir ergen bazen de bebek var sanıyorum. Sonsuz bir merak, sorgulama ve tabii duygusallık içinde değişip gelişiyorsun. Seni izlemek çok keyifli. Daha bir sene önceki fotoğraflarını açıp bakınca "o zamanlar bebekmiş yahu!" diye şaşırmak inanılmaz! Zamanın sanki hızlanarak akıp gittiğini hissetmek biraz ürkütücü. Fakat ne olursa olsun sana sarılmak ve "Anne seni çok ama çok seviyorum" deyişini duymak paha biçilemez...
Yolculuğumuzun kendisi her zamanki gibi şaşırtıcı oğlum. Senden bana ve belki asıl benden sana ve sonra tekrar kendime yansıyanlarla yüzleşmek her zaman kolay olmasa da benim için çok öğretici. Ne kadar anlayışlı ve makul bir çocuk olduğunu görmek burnumun direğini sızlatacak kadar duygulandırmaya devam ediyor beni... Hala en çok söylediğim "Ne olursa olsun ben hep yanındayım, seni her zaman çok seveceğim", artık biliyorsun ki bunu söylemekten vazgeçmeyeceğim.
Hala kitaplara delice bağlı olmana seviniyor, asla tek başına vakit geçirmemene biraz kuruluyor, resimlerinde bizi gülen bir aile olarak çizmene için için mutlu oluyorum. 4 senedir, istisnasız her gece, seni uyuttuktan sonra içime dolan özlem ve kendimi sorgulama ile dolu o tuhaf hisle kendimi başbaşa buluyorum. Hala herkese durmadan senden bahsediyor, gamze sanki bir sende varmış gibi hayran kalıyor, artık tıraş ettirmemize izin verdiğin saçlarını seve seve doyamıyorum.
Her şeyi doğru yapamadığım muhakkak ama ben de her anne baba gibi ışıldayışını gördükçe hem seninle hem kendimle gurur duyuyorum.
Canım oğlum, iyi ki doğdun, seni çok ama çok seviyorum, sağlıklı mutlu nice yaşların olsun .